8 Ağustos 2012 Çarşamba

The King's Speech (2010)


Kralın Konuşması




Yıl 1925 Kral 5.George dünya nüfusunun dörtte birine hükmetmektedir. İkinci oğlu olan York Dükünden Wembley Stadyumunda konuşma yapmasını rica eder. Halk içinde konuşamayan ve kekelemeye başlayan Kral 6.George bu durumdan dolayı onların gözünde de küçük duruma düşmüştür. 



Aradan 9 yıl geçer ve Krallık savaşa girmeye hazırlanıyordur. Kral George'un yine konuşma yapması gerekiyordur. Eşi kraliçe Elizabeth ona bir diksiyon hocası bulacaktır. 



Daha önce çok kez denemesine rağmen bu sorununu halledememiştir 6. George. Bu diksiyon hocasına da karşı çıkıyordur bu yüzden. Sonunda halkın içine karışmayı göze alarak oraya gitmeyi kabul eder. Diksiyon hocası Lionel onun kral olduğunu bilmiyordur. 



Ona emirler vermesi kralın hoşuna gitmemiştir. Daha sonra öğrenecek ancak tavırları yine değişmeyecektir. Kralın geçmişine kadar inerek sorunu bulmaya çalışacaktır.




"Dünya'nın en güçlü adamları en yalnız adamlarıdır."



Bu sözün doğruluğunu bir kez daha doğrulayan bu film krallığın aslında herkesin yapabileceği bir iş olduğunu gözler önüne sermiştir. Kral'da olsanız yardım almak zorundasınızdır. Kibirle bir yere varılamaz. Gücünüz arttıkça çevrenizde güvendiğiniz insan sayısı azalır. Bunları bilen 6.George aslında kral olmak istemiyordur. Kardeşi daha önce bu görevi alır fakat işlerin düşündüğü gibi olmadığını fark eder ve kendi hayatını yaşamak için kraliyetin onaylamadığı bir kadınla evlenir. Bu da krallıktan çekilmek anlamına geliyordur. Bütün yük şimdi onun omuzuna binmiştir. Dramatik yönü kuvvetli bir yapım The King's Speech. Verilen puanı kesinlikle hak ediyor. Kral'dan çok Lionel'ın özverisi de gözden kaçmıyor. Nitekim sonunda reddedemeyeceği bir teklif alıyor. Hak ediyor da :)









Başrol oyuncusu Colin Firth inanılmaz bir oyunculuk çıkartmış. Zaten Oscar'da da en iyi erkek oyuncu ödülünü almıştı o sene. Hala izlemeyen varsa bir an önce izlemeli bu filmi.


3 yorum:

Adsız dedi ki...

İzlerken bir an olsun bile sıkmıyor ve harika bir şekilde kendini izlettiriyor. Oyunculuklar muhteşem . Herkesin izlemesi gerekiyor.

güzzi dedi ki...

Süper bir film, süper oyunculuk! Ayrıca Cem Yılmaz'ın dalga geçtiği "I shan't" ı duyduğum tek yer de bu filmden bir sahnedir kkk

Sakura Bahçesi dedi ki...

Helena Bonham Carter diyoruz! İzlenmez mi?
Tamam, Helena'yı görünce yine kendimi kaybettim. Konuya dönelim.
Çok beğenerek izlediğim bir filmdi. Herkese izlemelerini rahatlıkla tavsiye edebilirim.

Yorum Gönder

Newer Posts Older Posts