2 Nisan 2011 Cumartesi

The Warrior's Way (2010)




19. yüzyılda, hayatı boyunca dünyanın en iyi kılıç ustası ve en korkunç savaşçısı olması için eğitilen Yang adında bir savaşçıya, bir düşman klanında hayatta kalan son kişi olan bir bebeği öldürmesi emri verilir. Yang, aldığı bu görevi yerine getiremez. Bebeği de alıp Amerika'nın batısında bir kasabaya yerleşir. Fakat tüm çabasına rağmen düşman Yang'ın izini bulur. Bebeği koruması için tek çaresi savaşmaktır... Bu savaşta ona kasabada tanıştığı Ron ve Lynee de yardım edecektir.


The Warrior's Way büyük bir merakla beklediğim filmlerden biriydi. Açılışından itibaren kaliteli bir film olacağı izlenimi sunuyordu. Kılıç ile yapılan dövüş sahneleri muhteşeme yakındı. Açılışta gelmiş geçmiş en büyük kılıç ustasını yenip yeni usta o oluyor. Yukarıda alıntı yaptığım kısımda da göreceğiniz gibi bebeği öldürüp son düşmanı da yok etmesi gerekiyor. Merhametinden dolayı bu görevi yerine getiremiyor. Bundan sonra normal bir hayat sürmeye çalışsa da devamlı peşine düşenler oluyor. Üstelik gittiği kasabanın da kendilerine musallat olan bir belaları mevcut. Film tek düze olmasın diye orada tanıştığı kıza da bir intikam senaryosu eklemişler. Çok fazla bir şey beklemeden izlenebilir bir film. Filmin iyi tarafı yok mu elbette var. Görsel dövüş sahneleri, arka plandaki tabloluk görüntüler, muhteşem müzikler, başroldeki Dong-gun Jang'ın oyunculuğu takdire şayandı.

0 yorum:

Yorum Gönder

Newer Posts Older Posts